"Gün boyu ve ilerleyen gecede onu sokaklara salan kulaklarından ruhuna akıp habire sarsan uğultunun kaynağını da sorması gerek. İç içe yüzlerce odadan oluşan benliğinin duvarlarını delik deşik eden mermilerin neredn ve kimden geldiğini: aklına ruhuna duygularına sürekli hücum eden yakından uzağa kalabalıkların kendisinden ne istedi
ğini töresel gereklilik ve zorunlulukların yasal sorumlulukların çepeçevre kuşatması altında kendisini nasıl bir kaderin ve sonun beklendiğini düşünürken ürpermesi gerek. Zaten dilsiz ama hem sağır hem de kör olması gerek. Şu davet edici kadın resminden oluşan kocaman reklam panosunu şu yüzdeki şu yüzdeki baskıcıyı hızla hgeçen otomobilin şımarık rüzgarını kçşede aynı bekleyen kötülük örgütleyicisini görmemesi gerek."