Başkan Babamızın Sonbaharı ölmek üzere olan ama bir türlü ölmek bilmeyen yaşama tutunmak adına ne cinayetler işleyip ne kanlar döken bir diktatörün öyküsüdür. Romanın karmaşık öyküsü sözü edilen ülkedeki yaşamın karmaşıklığı ile atbaşı gider. Öyle ki Başkan'la ilgili anılarını anlatanları yalnızca bir noktalı virgül ayırır. Romanın sonunda yinelenen belli sahneleri birleştirerek konuşanların yaşamöykülerini bütünleyebiliriz. Başkan Babamızın Sonbaharı'nı okurken çağımızda sürüp gelen umutsuzlukla sürüp gidecek olan umudun öyküsünü de izlemiş oluyoruz. Bu arada yazarın yine Latin Amerika edebiyatı geleneğine bağlı kaldığını birtakım 'tip'ler aracılığıyla yalnızca sevgisiz zavallı bunak bir başkan'ı değil onu yaratan gerçekdışı düzeni yargılama amacı da güttüğünü görüyoruz. Kolombiyalı bu ünlü yazar Gabriel Garcia Marquez çok satar yazarların deneyimlerinden de yararlanıyor; böylece günümüzde şiddet ve cinsellikle uyarılan okurun da ilgisini çekmeyi başarıyor.