20.yüzyılın en büyük tarihçilerinden biri olan Fernand Braudel'in tarihe getirdiği yeni yöntem ve anlayışla halkın tarihini ele alan bu çalışması Annales Okulu'nun önce bir üyesi sonra da piri olan Braudel bu eserinin önsözünde şöyle demektedir:
"Çok fazla geniş tutkularımın büyük görme arzumun ve ihtiyacımın da eleştirye uğramayacağını umuyorum. Tarih sadece duvarlarla kapatılmış bahçelerin incelenmesine mahkum edilemez. Eğer böyle yapılırsa tarih zamanın endişe verici sorunlarına cevap vermek insanın çok geniş ama çok emperyalist bilimleriyle bağlantıda olmak gibi şu andaki görevlerinden birini de ıskalamış olmaz mı?...
E. Faral'ın 1942'de " Büyük tarih'i öldüren büyük tarih korkusudur" diye yazmaktaydı. Belki de büyük tarih yeniden hayata kavuşabilir".
Braudel'in Lübeck esir kampında kaleme aldığı ve Mart 1947'de savunduğu 2. Felipe Döneminde Akdeniz ve Akdeniz Dünyası adlı tezi bazı tarihçileri şayırtırken diğer bazılarını da büyülemiştir; bu tez kısa bir süre sonra yeni bir tarih görşünü ortaya atmıştır.