Kim bilir kaç kez sıkıldı avuçlarda.
Kim bilir kaç kere yazılanı beğenmeyip de buruşturup atıldı sayfa sayfa uzayan özlemler...
Her yazışta ne çok umutlanır insan evet bu defa son bu defa bu mektubu vereceğim göndereceğim diye ne çok heyecanlanır yürek ne çok kandırır kendini.
Her mektubu ulaştırma umudu sıkılmış avuçlarda kalırdı
Hep acı gerçekti kabul edilmeyen....
Beğensek de beğenmesek de yazdıklarımızı yüreğimizden hissettiklerimizdir onlar o satırlar...
Ama bir türlü sahibine ulaşamamış önce cepte sonra çekmecede ve kitap arasında saklanır yıllarca.
Saklanmış sararmaya başlamış sayfalarda özlemleri anlatan gönderilmemiş mektuplar...
Gönderilmemiş mektuplar ne çok birikmiştir içimizde çekmecemizde.
Bir ömür sürüp giden yürek yangınları hepsi...
Ulaşabilseydi sahiplerine neler yaşanırdı kim bilir kim bilebilir.
Her mektup da çocuk telaşları titremeler kalemin ucundan dökülmüştür sayfalara. Sahibi yerine hep sizinle yaşarlar...