Değil
Osman Kaya'ya
Resmin bile melül mahzun bakıyor
Dön artık vatanın orası değil
Dilinden Artvin'in balı akıyor
İzmir üzümünün şırası değil
Ayrı bedensek de kan kemik kasla
Yekpare ruhlarız şekle kıyasla
Korkma açılamaz bizimki asla
Irak'la İran'ın arası gibi
Karamsar düşünme yorma kafanı
Gülmeyen bahtına ver istifanı
Bizi zor ayırır Nuh'un tufanı
Günün fırtınası borası değil
Demek ki sökmüyor Kaya'lık taşlık
Avutmaya bile yetmiyor haşlık
Efkar dağıtmıyor bir otuz beşlik
Tekelin şarabı birası değil
Sabrın kefilidir müreffeh sonun
Alnından süzülen kutsal losyonun
Her damlası altın enfilasyonun
Sıfırı tüketen lirası değil
Ozanız Yunus'un sözü var bizde
Molla Kasımların gözü var bizde
Nar-ı cehennemin közü var bizde
Bolu'nun Mengen'in çırası değil
Bir fesat musallat yüce sizeye
İndirmek istiyor cüce düzeye
Sığmıyor isyanım hece dizeye
Söyletme Osmanım sırası değil
Peşini bıraktık dünya işinin
Kalbine bakarız erin dişinin
Bize özü gerek yoksa kişinin
Şöhreti serveti parası değil
Gel biraz da aşka geçelim Osman
Yıllanan meylerden içelim Osman
Maviş'e Ceylan'a açalım Osman
Bu yara ağyarın yarası değil
Bakışı konuşur önce gözlerin
Dediği önemli bence gözlerin
Mavisi makbulmüş sence gözlerin
Yeşili elası karası değil
Alasını yaptık ödevimizin
Hala karşılığı yok sevimizin
Bütün verdikleri can evimizin
Yazık ki bir günlük kirası değil
Bir Ceylan'ı hedef aldım hiç yoktan
Farksızım yayından fırlayan oktan
Safi'yim cismimi terkettim çoktan
Bedenim ruhumun darası değil