Bir Türkmen şehri olan Kerkük'ün 2003 yılından itibaren işgalci ABD ve İngiltere'nin göz yummasıyla bölgedeki Kürtler tarafından demografik yapısı hızlı bir şekilde değiştirilmeye çalışılmaktadır. Türkmenleri Irak'ı siyasi sahnesinden silmek isteyen Kürtler Türkmenlerin yaşadıkları bölgeleri Kürtleştirmek ve ele geçirmek Musul ve Kerkük petrollerine sahip olmak gayreti içerisindedirler.
ABD sözde terörizmle mücadelede demokrasinin küreselleşmesi ve insan hakları gibi yalanları kullanarak asıl amacı bölge ülkelerindeki enerji kaynaklarına hakimiyeti sağlamaktır. ABD ve yandaşlarının şiarı ise "enerjiye hakim olan dünyaya hakim olur" mantığıyla hareket etmektedir. Bu süreçten en fazla etkilenen coğrafya hiç şüphe yoktur ki dünyanın enerji havzası olan bu bölgedir (Ortadoğu). Emperyalist ülkelerin oyunları da bu bölgelerde olmuştur.
Sözde getirdikleri özgürlük ve demokrasi ise savaş kan gözyaşı ölüm kardeşi kardeşe kırdırmak mezhep ve etnik çatışmaları tetiklemektir.
İsrail'in Irak ve bölge ülkelerine yönelik uzun vadeli politikalarını "vaat edilmiş Topraklar" hayali ile yaptığı çalışmalar ise istihbarat oyunlarını da iyi tahlil etmek gerekir.
İsrail'in Kürt sorunundaki rolünü ve bu rolün nedenini ayrıntılı bir biçimde gözler önüne sermektedir. İsrail'in söz konusu "Kürt Kartı"nı detaylı bir biçimde görmek ise son derece önemlidir. Çünkü "ABD'nin Kürt Kartı" olarak tanımlanan politikalarının önemli bir bölümünde gerçekten İsrail'in Kürt kartının birer açılımıdırlar.