Yıllar önce yine bir gurbet akşamıydı nehrin öbür yakasına akseden şehrin güzelliği şairlere
ilham verecek kadar çoşkundu. Işıl ışıl gökdelenler modern şehir mimarisinin en şuh örneklerindendi
kuşkusuz. İşte o anda şu cümleler döküldü dudaklarından: "Bu pırıltılı binalar bana mütecessim
lavları hatırlatıyor. En basit en sade Anadolu köyleri bile bana daha şirin geliyor vatanımı bir
kere daha derinden derine özlüyorum..."
Etrafındakileri neşeliyken neşeye hüzünlüyken hüzne boğan bir derin insan; Fethullah Gülen
Hocaefendi. Hakkında üniversitelerde kürsü açılan bir yüreğin çizdiği yolda yürürken verilmiş
bir mola bu kitap molada içilmiş bir bardak demli çay. Onun samimiyetine içten bir bakış. Onu
tanıdıkça daha çok seveceğimizin yazılı bir göstergesi daha...