Batı Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri'nde üniversitelerde Ortadoğu üzerine yapılan araştırmalar büyük ölçüde bu ülkelerin bölge ile var olan ilişkileri ve dış politika hedefleri temelinde şekillendi. Bölgede var olan petrol ve daha sonra yaşanan Soğuk Savaş koşullarında Sovyetler Birliği ile ABD'nin nüfuz alanı olarak kontrol altına alınma çabası bu ülkelere dair bilgi ihtiyacını artırdı. Bu ihtiyaç bir yandan araştırmaların belirli konularda yoğunlaşmasına yol açarken diğer yandan da pek çok araştırma merkez ülkelerin bölge için öngördüğü politikaları "bilimsel doğrular" olarak sunmaya başladı. Kullanıma yönelik bu bilgi kaçınılmaz olarak iktidar mantığını yansıtıyordu. Bu temelde kurgulanan araştırmalar da o ülkelerde var olandan çok var olanın bir bölümünü ya da var olması isteneni "gerçeklik" olarak üretti.
Ortadoğu'nun eski Osmanlı toprağı olması İmparatorluğun dağılmasıyla bu toprakların kaybedilmiş topraklar olarak değerlendirilmesi Türk milliyetçiliğinin "öteki"lerinden birini Arapların oluşturması görece olarak tarih araştırmaları dışında Türkiye'de bu ülkeler hakkındaki araştırmaların çok sınırlı kalmasına yol açtı. Özellikle Körfez Savaşı'ndan sonra bölgedeki dengelerin değişeceği yönündeki işaretler Ortadoğu konusunda bilgi eksikliğini ve ihtiyacını ortaya koydu. Politika oluşturmak temelinde şekillenen bilgi
ihtiyacı Türkiye'de de bu temelde bazı çalışmaların yapılmasına yol açtı/olanak sağladı.
Bu kitapta Ortadoğu uluslararası ilişkiler bağlamında değil daha çok her bir ülkenin iç toplumsal siyasal yasal yapısı temel alınarak incelenmektedir. Ortadoğu ülkelerinin iç yapıları hakkında bir tür giriş kitabı olarak düşünülen bu çalışmada amaç Ortadoğu kavramı altında homojenleştirilen bölge
ülkelerinin farklı iç yapılarını tartışmaktır.