" Siyonizm On Dokuzuncu Yüzyılda siyasallaştırıldığında Filistin Osmanlı Devleti'ne bağlı bir eyalet durumundaydı. Filistin Osmanlıların egemenliğinde bir bölge olmasına karşın her üç büyük dine göre kutsal addedildiği için Batı uluslarının yoğun misyoner faaliyetlerine sahne olmuştur. İngiltere Rusya Almanya İtalya ve Fransa; bu bölgede kiliseler dini okullar ve misyoner cemiyetleri kurmuşlardı"
Mim Kemal Öke
Diğer yandan Araplar Birinci Dünya Savaşı'nda Türklere karşı savaşmanın bedelini ağır ödediler. Savaş sonunda "Büyük Arap İmparatorluğu" ümitleri tamamen suya düştüğü gibi Osmanlı'dan kopan Arap toprakları da "Manda Sistemi" adı altında Batılı devletlerin egemenliğine verildi. İngiltere henüz savaş sona ermeden yayınladığı Balfour Deklarasyonu ile Araplara ihanet etmişti. Araplar İngilizler tarafından aldatıldıklarını öğrendiklerinde toprakları batılı devletler tarafından işgal edilmiş durumdaydı.
Bir İngiliz Lordu savaştan senelerce sonra yazdığı bir makalede Arapları nasıl aldattıklarını şu ifadelerle itiraf ediyordu:
"Biz Araplara olan sözümüzü tutmadık Yahudileri de aldattık hayale kaptırdık. Arz-ı Mukaddes iki defa vaat edilmiş bir diyar oldu. Burası evvela Araplara vaat edilmişti: Lawrance'ın ilham ettiği isyan dolayısıyla bize zamanında gösterdikleri yardıma mükafat olarak bu vaat yapılmıştı. Fakat iki seneden ziyade bir zaman sonra da yani o teşrik-i mesainin meyvelerini toplar toplamaz tutup o yeri daha büyük Arz-ı Kenan halinde Yahudilere vaat ettik..."