Muasırlaşmak (Çadaşlaşmak) şekil ve yaşayış yönünden Avrupalılara benzemek demek değildir. Ne zaman ki bilgi ve sanayi mallarını Avrupadan alma zorunluluğundan kurtuluruz işte o zaman çağdaşlaşmış olduğumuzu anlarız.
Türkleşmek İslâmlaşmak ülkülerimiz arasında bir çatışma olmadığını söylemiştik. Bunlarla çağdaşlaşma ihtiyacı arasında bir çatışma yoktur.
Çağdaş olma ihitiyacı bize Avrupadan yalnız bilimsel ve pratik âletlerle tekniğin aktarılmasını emrediyor. Avrupa'da dinden ve milliyetten doğan bizde de bu kaynaklardan araştırılması gereken bir takım manevî ihtiyaçlarımız vardır ki bunların da âletler ve teknikler gibi Batıdan aktarılması gerekmez.
Öyle ise her birinin etki alanlarının sınırlarını belirleyerek bu üç gayenin üçünü de kabul etmeliyiz; daha doğrusu bunların bir ihtiyacın üç ayrı noktadan görünüş biçimleri olduğunu anlayarak "Çağdaş bir İslâm Türklüğü" yaratmalıyız.
(Kitap'tan sf. 15)