Elveda Üsküdar için yazarı şöyle diyor;
"..Hatıralarımı yazmak zor işti.Gönlümden söküp atamadığım değerleri hatıralarımda yaşadığımı anladım.Bu da hüzne zaman zaman da üzüntüye sebep oldu.Geçmişi günümüzle karşılaştırdığımızda gönül kırıklığı hissettim.Yaşanmamış bir anlatımın gerçeği yansıtacağına inanmıyorum.Hülasa gönlümde maziyi dirilterek çocukluk ve ilk gençlik yıllarımdaki İstanbul'un kadim semti Üsküdar'ı o yılların haz ve duygularıyla gelecek kuşaklara kendimce anlatmak istedim.
"..Yaşadığım Üsküdar'da mahalle kavramı çok güçlüydü.Üç kuşaktan az olmamak kaydıyla herkes birbirini tanırdı.Mahalleyi oluşturan aileler iç içe geçmiş kaderleri birleşmiş bir halde yaşarlardı.İnsanlar arasında toplumsal sınıf farklılıkları önemsenmezdi.İnsanlar doğdukları mahallede oturur o mahallede yaşar ve orada yaşamlarını noktalardı.Mecbur kalmadıkça başka semtlere ya da şehirlere göçmezlerdi."
Yazar Üsküdar ve kaybolmaya yüz tutmuş değerleri üzerine canlı bir monografi sunuyor.Çiçek kokan bahçeleri içindeki ahşap evler konaklar kapı önü sohbetleri; saygı komşuluk ve samimiyet kavramlarının hüküm sürdüğü mahalleler Üsküdar'da balıkçılar balık ve rüzgara dair yazarın ele aldığı konular arasında.