Yaşadı yazdı... ve öldü
Uyuşturucu ve adım adım yaklaşmakta olan ölüm hiç bu kadar içerden bu kadar sahici ve alaycı anlatılmadı.
"Hey millet ben ölmeye karar verdim. Hiç kimseye hiçbir şey borçlu değilim ama son bir iletişim denemesi yapmak istedim" diyen Kanat Güner bu kitabı yazdıktan 13 ay sonra öldü.
Beyoğlu'nda bir sinemanın tuvaletinde kasığında iğne ile ölü bulunduğunda 28 yaşındaydı.
Muş'ta doğan Güneydoğu'nun çeşitli illerinde büyüyen zeki duyarlı ve çalışkan Kanat Güner'in 17 yaşında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'ni kazanarak İstanbul'a gelmesiyle başlayan Eroin Güncesi'nde sarsıcı gerçekler son derece çarpıcı bir dille aktarılıyor.
Kanat Güner için Canlı Yayın adlı bir beste yapan Mor ve Ötesi'nden Harun Tekin kitabın girişinde yer alan söyleşisinde
"Eroin Güncesi beni fena halde çarptı. İçinde yaşadığımız dönemde iletişim çağında kız kitabını yazdı ve sonra da gözlerimizin önünde öldü. "Ben geliyorum" diye diye göz göre göre olan bir şey. Bunun içinde edebi bir yan da var; bu kız anlatmak istediği şeyi ifade etmenin yolu olarak ölümü seçti sanki..." diyor. Tekin'e göre Kanat'ın sesi milyon kez fazla çıkıyor çünkü o gerçeğin içinden konuşuyor.
Onuncu yıl özel baskısı için Eroin Güncesi'nin ilk yazımında adı geçen kahramanların tamamının izi sürülmüş. Kitabın sonunda yaşamını kaybedenlerin yanı sıra hayatta olanların bugün nerede ve ne durumda olduklarına dair bilgi yer alıyor.
Eroin Güncesi'nin gençler arasında kazandığı ayrıcalıklı konum Kanat'ın ölmeden önce giriştiği son iletişim denemesinde ne kadar başarılı olduğunu kanıtlıyor.
***