Penceresine bir çift kumru konmayan ev yoktur. Kumruların birbirlerine olan düşkünlüğü herkesi hayran bırakır. Birbirlerinden aldıkları sevgiyle öyle güzel öterler ki keşke her evin camında bir kumru yuva yapsa diye düşünmeden edemez insan. Zaten onların yuvası o kadar basittir ki dal parçalarını bir araya getirerek mutluluğu yakalarlar. Eşlerine sadakatleri yine onların en belirgin özelliklerindendir.
Bu muhabbeti yaşayan sadece kumrular değil tabii. Hiçten mutluluk üreten aileler hâlâ aramızda yaşar.
Kumrular gibi muhabbeti daim olan ailelerin öyle güzel özellikleri olur ki onları gıptayla izlersiniz.
Onlar muhabbetlerine dedikodu ve gıybet karıştığında rahatsız olurlar.
Onlar güzel şeyler konuşmak için vardır.
Onlar muhabbet etmek için illa çok güzel ortamlar uygun zemin ve münasip zaman beklemezler. Bulundukları konum ve şart ne olursa olsun kelimelerden ışık yakarlar. Hem içlerini hem dışlarını mutluluk ışıklarıyla aydınlatırlar.
Onların sözleri ilaç gibidir. Cümleleri bala benzer. İşte bu yüzden kumru muhabbetinin tadına doyum olmaz.
Kumru Muhabbeti tadında bir kitap. Okuyan ve uygulamaya koyabilen herkes kapılarına Bu Evde Mutlu Bir Aile Var yazısı yazabilecek kadar mutluluğu yudumlamışlardır.
Ve bir de mutluluklarını şu şiir misali kağıda dökmüşlerdir:
Pencerenin pervazında
Her sabah iki kumru öter.
Muhabbet çaylarından
Buhar değil mutluluk tüter.
Yoldan geçenler
Kaşık seslerinde bile
Sevgi şarkıları duyar.
Perdelerin mutlu raksına bakıp
Derler ki:
Bu evde mutlu bir aile var!