Milli Mücadele ile başlayan ve de Kurtuluş Savaşı'nda büyük zaferi kazananlar yanlızca ordu mensubu erkek askerler ve bürokratlar değildie; bunu peşinen bilelim.
Her türdeki işleri yapan kadnlı-erkekli farklı yerlerdeki grup taburları şehirde kasabada ve dağlardaki gizli örgüt mensupları ne yazık ki isimsiz kahramanlardı. Silah ve cephane kaçakçılarının ölüm pahasına milli kurtuluş hedefi için verdikleri mücadeleler: başlarında kaşkol gibi düşürmedikleri halatlarıyla hamallar gümrükçüler liman ve ırmaklardaki sandalcılar motorcular resmi görevli ve yandaşı denizciler çıpacılar havacılar doktorlar gönüllü kadınlar kız hemşireler hasta bakıcılar (üstelik din etkinliğinde "namahrem zorlamasında aldırmaksızın) dikimevlerindeki durmaksızın çalışan kadın-erkek terziler kadınlı-erkekli sargı bezi hazırlayıp cepheye yetiştirmede uykuyu unutanlar ve binlercesi hazırlanan çelik bir çelik zincirin koparılmayan hiç bir zaman eksik bırakılmayacak halkaları değiller miydi?
"... Düşünmek ve söylemek kolay fakat yaşamak hele başarı ile sonuçlandırmak çok zordur. Düşünceye gem vurmak zihne gem vurmak demektir; bu ise rüzgarı zapt etmekten de zordur."
Ziya Gökalp