Bruni Prasske Almanya'daki İranlı arkadaşlarının etkisiyle iki kez İran'a yolculuk yapar. İlkşnde bulduğu hoşgörü ve memnuniyeti ikincisinde bulamaz. Zira hiç de hesapta olmayan bir şey başına gelmiştir. Bir İranlı'ya aşık olmuştur.
Önceleri Batılılara has "hoşgörü" ve 'tevazu'yla İran'a İran'daki yaşama bakan Prasske zaman içinde kurduğu duygusal bağın da etkisiyle İran gerçeğiyle yüzleşir. Başörtüsünün ve giyisilerin altında yanlızca bedenlerin değil duyguların arzuların ve beklentilerin gizlendiğini anlar.
Ne tuhaftır ki Batı'nın ve Doğu'nun kendi gelgitlerinde boğulduğu çağımızda böylesi sorgulamalara tanıklıklara her zamankinden daha çok ihtiyeç var.
Prasske'nin Devrimin ve Yasakların Gölgesinde İran anlatısı İran paralalinde bugünün Türkiye'sini de okuma imkanı veren yasak bir aşkın örtülü bedenlerin tutsak zihinlerin hikayesi...