Bu gün ülkemiz emperyal güçlerin baskı ve kuşatması altında kendi tarihsel varlığı ve tarihsel eğilimlerini bir kez daha test etmektedir.
Ne yazık ki bu süreçte emperyal güçler kültürel parçalanma ile toplumun içindeki sosyo-kültürel yapılar arasındaki iletişim kanallarının ve bu kanallara ait frekansların bozulmasını sağlayarak etkili ve başarılı bir iletişimin gerçekleşmesini engellemeye çalışmaktadırlar. Dilde sanatta ve edebiyatta bir kirlilik yaratarak toplumu oluşturan farklı sosyal yapılar arasında ortak bir duyuşun oluşmasını engellemektedirler. Toplum tarihinden dilinden ve dahi köklerinden koparılmakta parçalanma sürecine terk edilmektedir. Eğitim bir milletin santral değerlerini sonraki kuşaklara aktarma ve toplumu bir arada tutma işlevini unutmuş bu kirlilik içinde bir kafa karışıklığı yaşamaktadır.
Elinizdeki bu kitap eğitimde yaşanan bu durumu; buna rağmen bu kafa karışıklığından köklere dönüşün; santral değerler arasındaki güçlü elektrik akımının yarattığı şokta tarihsel eğilimlerin izlerini sürmek ve bunları bir kez daha ortaya koymak amacıyla hazırlanmıştır.