Bilinen ilk ismi Çağatayca "Ebre" olan Ebru Türk sanatkârının engin hayal gücünün su üzerindeki mucizevî bir yansımasıdır. Ebru bir resim sanatı olmakla beraber yalnızca bir resim sanatı olmaktan da ibaret değildir. Aynı zamanda nükteli bir şiir yumuşak bir ezgidir de... Sonsuz gökteki ve yerdeki görüntülerin bir avuç suyun yüzeyinde ortaya çıkmasıdır.
Ebru gücü zaman üzerinde oynamaya yeten dans eden bir figürdür. Tıpkı adını telaffuz ederken olduğu gibi: Ebru! Belki de yeryüzünde hiçbir sanat adıyla bu kadar bağdaşmamış bu kadar iç içe geçmemiştir. Suyun yalınlığı renklerin düğünü insanın duyguları tabiatın kusursuzluğu onda anlam gücünü bulur. Ebru fikre düştüğü ilk andan gözle buluştuğu son ana kadar kendine has mistisizmini asla yitirmeyen bir ifade şeklidir.