İçinden sancıyla geçiyorum uzun bir kışla ordularımla geçiyorum
içinden yer gök inliyor içinden yalnız geçiyorum
yapayalnız yine yer gök inliyor yerle ve gözle birlikte geçiyorum
içinden uçtuğumve korktuğum rüyalarla geçiyorum
rüzgârla bohçamda yaşanmamış günlerle kırılan
tekrar kırılan aç uçmuş kanatlarımla kanayan her yanıla
geçiyorum içinden sonsuz sabrımla sınınsız sabrımla geçiyorum
yakarak yağmalayarak en vahşi yanlarını her gü
bir devlet kurarak geçiyorumiçinden ben içinden geçerken
göz kırıpnca güneş ona dil çıkarıyorum geçiyorum
içinden sen dönüp bakmasan da geçişim muhtazam çırılçıplak
kendimle geçiyorum içinden içinden geçmesem
de geçiyorum içinden.