Kendini Yok Eden Osmanlı görkemli imparatorluğun kendisini nasıl yok oluşa sürüklediğinin öyküsünü açıklıyor. Tarihin çıkarlar savaşımı olduğunun bilincine varamadığı içindir ki Osmanlı ekonomisi yönetimsiz kalmıştı.
Orduları güç yitirerek güçlükle kara Avrupa'sında ilerlerken serbest dolaşım izni verdiği Batı tarafından Akdeniz'de kendi ticaretinin sonra da hukukunun ve siyasetinin kuşatıldığını nasıl kıskaç içine alındığını görememişti. Neden? Çünkü görkemli armağanlar ve rüşvet dizgeleri Saray'ın bir kapısından girerken öteki kapıdan Akdeniz'de serbest ticaret izni veren ahitnameler çıkıyordu.
Batı dünyası Osmanlı'yı kendi üzerine çöken bir afet olarak görmüş ve onu yok edilişe sürükleyen uzun erimli stratejisini kaleyi içeriden fethederek yürürlüğe koymayı başarmıştır. Osmanlı bir bakıma kendi tarihini yaşamamış Batı tarafından planlanan yok oluşun tarihi ona yaşatılmıştır. Hiçbir devletin başaramayacağı kadar Osmanlı kendisinin yok edilişine yardımcı olmuştu.
O yüzden Osmanlı tarihi gücünden kaynaklanan güçsüzlüğün tarihidir. Kitap bunu ortaya koyuyor. Tarihi böbürlenme aracı olmaktan çıkarıyor onu kendi diyalektiğine kavuşturmaya çalışıyor.
Osmanlı'nın tarihi genç Cumhuriyet Türkiye'mize yapışmamalı.