'Evet. Bakın beyefendi ya da tüm baylar ve bayanlar buradan gitmeme önceden karar verilmiş olduğunu hissedebiliyorum. Burada ahmak gibi en özel şeylere açıkça cevap veriyorsam bunun ilk nedeni onurumu sınamaya çalıştığınızı fark etmiş olmamdır. ikinci neden her birine insanca şeyler hissederek yaklaştığım kadınlara olan bir borcu ödemeye çalışıyorum. Hiçbirisine erkek doğasının öngördüğünden daha kötü ya da daha iyi davranmadım. Henüz bilmediğim altından kalkamadığım şeyler var elbette ama benim dünyam bu. İşler bu kez çok hızlı gelişti ve sonuç kötü oldu. Ne hissettiğimi bilmek istiyorsanız: Bu benim şanssızlığım. Şimdi kuyruğumu kıstırıp gideceğim ve yaşam aynı şekilde devam edecek. Sizin ki de benim ki de. Hepsi bu.'
Poyraz erkek aklının cinsellikle ilgili yargılarının ve ince hesaplarının doğanın devreye girişiyle nasıl altüst olduğunun bir anlatısı. Hayatla -belki bazen kentten kaçarak- barışık yaşamayı başarmış erdemini eyleme dökebilen ve her biri en radikal deneyimlere açık bir avuç insan. Ve Murat Cem neredeyse kendi trajik yıkılış ve dirilişinin bir seyircisi hatta bu insanların arasında dolaşan bir 'yabancı'.