Dünya da demokrasinin gelişmesiyle birlikte özgürlükler alanında da önemli gelişme ve değişimler yaşanmaktadır. Diller ve kökler üzerinde bilimsel çalışmalar demokrasiye paralel olarak gelişmektedir. İnsanlığın her alanda olduğu gibi tarih ve dil bilimi alanında da politik kaygılar nedeniyle bilimsel çalışmalar önem kazanmaktadır. Bu yanlışlardan arınmamız için bilimsel akademik çalışmaların bu alanda yoğunlaşması zorunludur. Yok olan dillerin gelişmesine yardım etmek her aydının kendisini adadığı kimliğe olan saygısının da gereğidir. Aydın yapılan aksaklıkları göstermek daha iyi bilinmesini göstermek daha güzeli bulup ortaya koymakla sorumluluklarını yerine getirebilir. Doğal ve kültürel değerlerimizin yok edilmemesi bilimsel varlıkların desteklenerek geliştirilmesi insanlık görevi olarak algılanmalıdır.