On dört on beş yaşımda okuduğum hikayeleri ne zaman hatırlasam yüreğim çarpar. Bu hikayelerin çoğunu eski kitap satan küçük dükkanlardan sergilerden ne alırsan bir liraya sokak köşelerinden devşirmiştim. Bu hikayeler beni yaşanılan günün dar perspektifinden kurtararak bir yandan geçmişe hiç bilmediğim geçmiş günlerin zamanlarına bir yandan da geleceğe yarına ve çok daha sonraki yıllara alıp götürüyor; bu hikayeler bende iyilik güzellik ülkelerinin çağrışımlarını uyandırıyordu.
İşte o hikayeler...İlkgençlik Çağına Öyküleri'in birinci kitabını onlarla tıkabasa oluşturmaya çalıştım.