Tuna nerede başlar nerede biter? Sadece Almanya'nın saklı bir köşesinde doğup Karadeniz'e dökülen bir nehir midir yoksa Avrupa'yı bir baştan bir başa geçen ve her geçtiği ülkeye damgasını vuran o nehir kısacık adında bütün Avrupa'nın tarihini mi barındırır? Tuna kadar söylencelere konu olan yazarları ve şairleri etkileyen ülkelerin tarihinin bir parçası olan başka bir nehir var mıdır?
Claudio Magris bu kapsamlı araştırmasında Tuna'nın kaynağından başlayarak bu efsane nehri ve içinden geçtiği ülkeleri her yönüyle ve entelektüel bir bakış açısıyla geniş açılı bir perspektifle inceliyor.
"Osmanlı hâkimiyetinin son döneminde Ruse Romanya'da özellikle Bükreş'de ve Braila'da organize olan vatanseverlerin ve devrimcilerin nehirden gelip karaya çıktığı noktaydı. Tuna'ya bakan Baba Tonka Müzesi'nde Mithat Paşa'nın portresi de var; fesli koyu renk kruvaze bir takım elbise giymiş ve Cavour'unkine benzer gözlük takmış. Parlak dehalı bir adammış kendini imkânsız bir durumun içinde bulmuş. Osmanlı rejiminin çöküşünü hatta adaletsizliklerini görmüş aydın reformlar gerçekleştirmek ve ülkenin modernizasyonu için uğraşmış ama Türk hâkimiyetini savunma konusunda da kararlıymış..."