Batum'dan gelen vapur Tophane'nin önüne yanaştığı zaman denizin üzerinde sabırsızlıkla bekleyen birkaç kişi sandallardan vapurun içine atlamışlardı. Bunlar esir tüccarlarıydı.
Diğer esirlerle beraber tahminen dokuz yaşlarında küçük bir esir kız Kafkasya'dan İstanbul'a getirilmişti. Saçları ile kaşlarının arası biraz yakınca ağzı gayet küçük omuzlarına nispeten beli incecikti. Siyah gözlerindeki zeka parıltısı sonsuz bir tatlılık içeriyordu... İsmini Dilber koymuşlardı...
Sergüzeşt macera serüven anlamındadır. Esaret üzerine yazılmış önemli bir eserdir. Ana teması köleliktir. Edebiyatımızın romantizmden realizme geçişini sağlamış bir eserdir.
Bu roman halkı eğitmeyi köhnemiş kurumları ve düşünceleri değiştirmeyi amaçlayan Tanzimat dönemi düşünce sisteminin kölelik kurumuna yönelttiği toplumsal bir eleştiridir.