Bu toplum aynen Nazmiye Demirel gibi altmış yıldır 'yüce insan ların yanında ayakta fonksiyonsuz kıpırtısız ağaç gibi dikilip duvar gibi susarak susturularak tepkisiz yaşadı. Altmış yıldır sağ iktidarların dayattığı bireysel/toplumsal eşitsizliğe karşı tepki veremeden Nazmiye Hanım gibi küçük kırmızı mendili terli avu-cunda sıkıp durdu. Sonunda Türk toplumu da Nazmiye Hanım gibi Alzheimer a yakalandı. O artık hiç konuşamama kimseyi tanıyamama tepki verememe hali. O beyindeki gri hücreleri artık hiç kullanamama durumu...
Alzheimer'lılar iç dünyalarında ne yaşıyorlar neler hissediyorlar bilinmiyor; ama bir sandalyede hareketsiz oturup sabit bakışlarla öööyle ufuklara dalıyorlar.
Kim bilir belki de eşitsizlikçi sağcı düşüncenin nurlu ufuklarını görüyorlardır.