...' Annemden sözederken zavallı kadının babamı hala sevdiğini söylemiştim. Sekiz yıllık bitmez tükenmez bir sefilliğe ve acıya rağmen yüreği aynı kalmıştı. Onu hala sevebiliyordu.
Kimbilir belki de o anda babamın beklentilerinin gerçekleştiğini gözünde canlandırmıştı. Ufacık bir umut ışığı bile onu heyecanlandırıyordu... Belki de o anda çılgın kocasının sarsılmaz kendine güveninden etkilenmişti.
Aslında bu kendine güven onu etkilemese mucize olurdu. Çünkü annem zayıf bir kadındı. İnsanın kendine duyduğu sonsuz güven ile kendi kendini kandırması arasındaki ince çizgi...'
Netoçka'nın bugün de yüzlerce hatta binlercesi ile karşılaşacağımız gelgitler içindeki ailesi. Bunları Dostoyevski'den okumak... Üstelik Dostoyevski'nin okuru sürekli kendi kendini sorgulamaya zorlayan anlatımı ve sürprizleri ile birlikte...