"Gökler vardı uzak masmavi ve sonsuz... Ovalar vardı uçsuz bucaksız... Ve başı bulutlara değen dağlar vardı...
Dağların göğsünden doğan ırmaklar bereket ve yaşam taşırdı gür sularında. Dağlarda kutların ovalarda mirlerin hükmü geçerdi. Topraklarımız yine tutsak insanlarımız gökyüzünde ışıldayan yıldızlarca yalnız birbirlerinden uzak ve birlikten yoksun; ısıtır aydınlatırlardı soğuk ve aç geceleri...
Yurdumuzun başeğmez dağlarını gür ırmaklarını bereketli ovalarını el beyleri zincir altında tutmak isterlerdi."