Rönesans filozofu Giordano Bruno'ya (1548-1600) göre sonsuz evren donuk bir mekanizma değil canlı bir organizmadır. Tanrı ve doğa iç içedir. Onların birliği uzayın her bir noktasını doldurur. Kopernikus'un sabit saydığı yıldızlar aslında güneş sistemleridir ve aralarında metabolizma ilişkileri vardır. Evren sonsuz olduğu için her bir noktası merkezdir.
Kendi dünya görüşü Hristiyan dogmalarıyla çelişik olduğundan Bruno İtalya'dan kaçmak zorunda kalır. Avrupa'nın yarısını dolaşır ve ünlü üniversitelerde filozofi ve kozmoloji dersleri verir.
En sonunda engizisyonun eline düşer. Ömrünün son sekiz yılını işkenceli çeşitli sorgulamalar arasında zindanlarda geçirir. Düşüncelerinden hiçbir ödün vermediği için yakılarak ölüme mahkum edilir.
Yargıçların verdiği kararı duyunca Bruno ayağa fırlar ve kardinallere dönerek Latince yüksek sesle şunları söyler: Sizler bu kararı verirken belki de benim onu dinlerken duyduğumdan daha büyük bir korku içindesiniz.
Yakılmadan önce kendisine öpmesi için 'kutsal' haç uzatılınca tiksinerek yüzünü yana çevirir ve yanarken hiç bağırmaz.