Elinizdeki bu kitap bir dönemin bilinmeyenlerine ışık tutarak bazı saklı gerçekleri gün ışığına çıkartmakta ve Atatürk'ün kızlarından Küçük Ülkü'nün ve çevresinde olan dönemin önemli kişiliklerinin ağzından Mustafa Kemal Atatürk'ün hiç bilinmeyen ve halkımızdan saklanan yönlerini ilk defa yayınlanacak olan fotoğraflar eşliğinde Türk toplumunun bilgisine sunmaktadır.
Atatürk'ün iki gün komaya girip çıktığı doktorlar tarafından kendisinden saklanıyordu. Bunu Atatürk'ten saklamam gerektiği O'nun iyiliği için bana sıkı sıkı tembih edilmişti.
Atatürk'e hiç yalan söylememiştim. İlk kez yalan söyleyeceğimin tedirginliğiyle yanına gittim. "Gözlerimin içine bak" dedi zar zor bakıyordum. Bana şöyle bir baktı; "Sana bir şey soracaktım ama artık sormayacağım." dedi. Yine bana yalan söylettirmedi. Ağlamaya başladığımdaysa eliyle saçlarımı okşayarak gözlerimi sildi. Sanki hasta olan bendim. O beni teselli ediyordu. On beş yirmi dakika yanında kaldık. Ağlamam artık geçmişti sonra anneme dönerek "Siz Atatürk Orman Çiftliği'ne gidin ben de hemen iyileşir iyileşmez oraya geleceğim. Bayramı beraber kutlarız." dedi. Cumhuriyet Bayramları onun en mutlu olduğu bayramlardı. Bayram geldi geçti ama O gelemedi. Bizi her gün aratıyormuş. Annemin bana iyi bakmasını tembih ediyormuş. Sonra annemden öğrendim ki o ziyaret ne yazık ki O'nu son görüşümdü. Küçük Ülkü