Sevr'den Lozan'a geçiş sürecinde başka bir deyişle Cumhuriyetin kuruluşunda siyasi ve askeri önderlik yapan ordu bugün de devleti ve toplumu yukarıdan aşağıya doğru denetleme fonksiyonunu sürdürmektedir. Türk milliyetçiliği ve laiklik ilkelerinden başka bir argümanı kalmayan Kemalizm de artık ordunun koruyucu ve kollayıcılığıyla varlığını sürdürmeye çalışmaktadır.
Ordu devlet ve siyaset ilişkilerinin bu gün konumu Türkiye'de siyasetin toplumsallaşmasının ve toplumun siyasallaşmasının önündeki en büyük engeldir. Özetlediğimiz bu tarihsel olguların daha iyi anlaşılması için başlangıca döndük ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni oluşturan siyasal ve tarihsel koşulları yeniden irdeledik. Bu bağlamda Türkiye tarihinin bir dönüm noktası olan 1918-1924 yıllarını ele aldık. Bu dönem Osmanlı İmparatorluğu'nun yerine ikame edilen ve sınırları Mondros Ateşkesi ile belirlenmiş olan Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş sürecidir. Bu süreçte çokuluslu Osmanlı Imparatorluğu'nu oluşturan milletlerin yani Kürtlerin Ermenilerin Rumların Arapların vb. "makus talihleri" de belirlenmiştir