Yakup Cemil'in kolları usulen de olsa direğe bağlıydı. Gözleri ise mendille örtülmüştü. Çok geçmedi tiz bir düdük sesi işitildi ve aynı anda on dört merminin sesi duyuldu. Yakup Cemil'di direkte vücudu delik deşik olan. Bir devre mührünü vuran bir kahraman daha göçüyordu hem de ebediyet yurduna. Bu herkesin korkulu rüyası adam tam yarım saat can çekişti ölmedi. Yere sızan kanlarında ise İttihat ve Terakki yazıyordu.
Bu eserde hayatını devletine vatanına ve milletine adayan acımasızlığı korkusuzluğu ve silahşorluğu ile çevresine korku salan dünyada silahı alınamadan tutuklanan belki de tek adam olan bir fedainin bir Türk Rowan'ının aldığı her görevin hakkını veren bir Teşkilat-ı Mahsusa üyesinin hayatını soluksuz okuyacaksınız...