Ana kapıdan çıkınca meydandaki kalabalığın içine dalıp kaybetmek istedim kendimi. Hiçbir tarafa gidecek takatim yoktu. Hukuk Fakültesi'nin girişindeki merdivenlere ilişip içimdeki kalabalığa daldım. Kenardan söylenenlere kös kös bakanlara aldırmadan...
...Okula alınmayacağımız kesinleşince bütün dünyam karardı. Meydanda toplaşan kalabalığa baktıkça içimizden geldiği gibi konuştukça konuşulanları dinledikçe içimdeki kasvet büyüdükçe büyüyor. Birden kuyularda tünellerde buluyorum kendimi. Yabancı bir gökyüzünün altındayım sanki. Derin derin iç çekerken ince bir köprüden geçtiğimiz hissine kapılıyorum paniklemiş vaziyette. Şu an yaşadığım nasıl bir şeydir nasıl bir ruh halidir bildiğimden de emin değilim: Kv-hamlar iniş çıkışlar bunalımlar.