geçmişte yaşanmış olaylar ve şahısların hayatları geleceği aydınlatmak için okunur. Eğer tarihe mal olmuş kişiler ve olaylar sadece öğrenmek için okunuyorsa bunun hiçbir faydası ve manası yoktur.
İşte Hazreti Mevlana'nın hayatı ve eserleri mütala edilip ihtifaller yapılırken yukarıda bahsedilen nokta gözden uzak tutulmalıdır. Aradan sekiz asır geçmesine rağmen Hazreti Mevlana'yı unutturmayan UNESCO'ya 2007 yılını Mevlana Yılı" ilan ettiren onun hangi özellikleridir? Bedenen fani dünyayı terk etmiş olmasına rağmen kendisini ölümsüzleştiren nedir? Bu üzerinde uzun uzun düşünülmesi gereken bir husutur. Bu asırda her inançtan insanlar arasında bağnazlık taassup hoşgörüsüzlük cimrilik egoistlik merhametsizlik münafıklık tecessüs (başkalarının kusurlarını araştırma) gerginlik ve öfke gibi mezmuz hususiyetler yayılmış durumda. Bu kötü özellikler neticesi ortaya bunalımlar çıkmıştır.
Biz Hazreti Mevlana'nın beslendiği kaynaktan besleniyoruz. Mevlana Hazretlerinin duygu ve düşüncesinde yetiştirdiğimiz sevgi kahramanlarımızla dünyaya sevgi ve hoşgörü mesajlarımızı ulaştırmak zorundayız. Yaşlı dünyanın istikbalde sevgiyi huzuru hoşgörüyü yakalayabilmesi için ekmekten sudan ve havadan buna daha çok ihtiyacı vardır.
Gelecekte insanımızın üzerine düşeni hakkıyla yerine getireceği dünyanın üzerinde dolaşan kara bulutları dağıtacağı inancındayım. İnşanllah Rabbim bu inancımda beni yalancı çıkarmayacaktır.