"Bu kitap küreselleşmeyi ona en çok ihtiyaç duyan ama meyvesini en az yiyenlere yani dünya üzerindeki yoksullara mülksüzlere zayıflara ve marjinal nüfuslara yararlı hale getirme yolları arayan uzun vadeli bir projede hem entelektüel hem de kişisel anlamda bir geçiş ve durak oluşturmaktadır. Geçiş diyorum çünkü yine küreselleşmenin bir ürünü olan gaddarlığın pençelerinden kurtarılmadığı müddetçe umut hakkında edilen laflar laf-ı güzaftır. Dahası küreselleşmenin nasıl yeni nefret etnik kıyım ve ideolojik temelli kıyım biçimleri üretebildiğini anlayana kadar küreselleşme ve umudun küreselleşmesi hakkındaki kaynaklarımızı nerede arayacağımızı bilmiyor olacağız."
Arjun Appadurai
Küreselleşme hep yan yana getirildiği ilerleme ve gelişme vurgusunun ötesinde içerdiği riskler ve belirsizliklerle içinde bugün toplumsal yaşamdaki şiddeti ve eşitsizlikleri de yaygınlaştırmaktadır. Arjun Appadurai bu durumun neden olduğu güvensizlik ortamının bir öfke coğrafyası yarattığını anlattığı incelemesinde küreselleşmenin tehlikeli ve karanlık yüzünü farketmemizi sağlıyor. Özellikle 11 Eylül İkiz Kuleler saldırılarının ardından tüm dünyada dozu giderek artan terör ve şiddet eylemlerini mercek altına alan kitap küresel dünyanın açmazları ve çıkış yolları üzerine önemli bir çalışma...