Bir yanda suskun diğer yanda yaşadıklarını günlüğüne yazarak kendini anlatan küçük bir kadını hayatla yüzleştiriyor Süreyya.
Erkeklerin hayranlık ve korkuyu aynı kadında nasıl yaşadıklarının sırlarını ortaya koyuyor.
Yazar bu romanında kadının ve erkeğin iç dünyasındaki çatışmaları irdeliyor. İnsanın zayıflığı ve pişmanlığını anlatırken hayallerinin ve tutkularının bedelini nelerle ödediğiri gösteriyor. Geçmişle yüzleşmenin korkularını geriye dönüp bakıldığında bireyin kırılganlığını vurguluyor. Terk edilmenin yalnızlığın geç kalmışlığın hesabını soruyor. Bütün olumsuzluklara rağmen yaşamın içine aşkı da sığdırıyor.
Romanı okurken siz de yaşamınızdan bazı kesitler bulacak bazı dersler çıkaracak ve olayları Süreyya ile birlikte yaşayacaksınız.