"Güvenli sera gazı seviyelerini çoktan geride bıraktık. İşler çığrından çıkmaya başlıyor: Kuzey kutbu buzları eriyor; donmuş kutup topraklarından metan kaynıyor; dağ buzulları çözülüyor. Gelecek birkaç yıl içinde hızlanan iklim değişikliğinin kontrol dışına çıkmasını önlemek için farklı bir yola girmak zorundayız."
Küresel ısınma hakkında bildiklerimiz genel olarak havalara bakıp "Yaz çok sıcak geçti kış ise ılık. İşte küresel ısınma! düzeyinde kalıyor. Bilimsel verilere ise maalesef bize ulaştırıldığı kadarıyla sahibiz. Bu konudaki çalışmaların çoğu ya da büyük petrol ve otomobil şirketlerinin güdümünde yürütülüyor ya da sonradan manüpile edilip öyle yayımlanıyor; dolayısıyla bu alanda alışmak bilgi kadar cesaret de istiyor.
İşte James Hansen bu az sayıdaki cesur insanlardan biri.
Bundan yaklaşık 20 yıl önce 23 Haziran 1988'de Nasa'nın iklimbilimcisi James Hansen bir Senato komisyonunda yeryüzü atmosferinde sera gazı etkisi tespit ettiğini bunun da dünyanın iklimini değiştirdiğini yani insanların dünyayı ısıttığını söyler. Aynı James Hansen bu tarihten tam yirmi yıl sonra yeni senato komisyonunun karşına geçer ve kendi ifadesiyle "küresel ısınma bombasını" etkisiz hale getirmek için artık çok geç olduğunu ilan eder. Dünya Sorunları Dizisi'nin bu ilk kitabında yukarıdaki son tanıklığın yanı sıra bugüne kadar yapılan bilimsel çalışmaları da bulabileceksiniz. Ayrıca yalnızca küresel ısınmanın dehşet verici hikayesini değil bir bilim insanının vicdanının sesini dinleyerek bütün güç odaklarını karşısına alma pahasına nasıl gerçeğin peşini bırakmadığını da okuyacaksınız. Dolayısıyla bu kitap sadece dünyaya ne yaptığımızı gelecek kuşakların kaderiyle nasıl oynadığımızı da anlatıyor; üstelik son derece açık ve anlaşılır bir dille.
Kitapta ayrıca James Hansen'in Amerika'nın yeni başkanı Obama 'ya yazdığı açık mektupta yer alıyor ve bu mektupta "acil önlem planı" altı çizilerek bir dile getiriliyor.
Küresel ısınma hakkındaki bütün gerçekleri öğrendikten ve Obama'ya yazılan açık mektubu okuduktan sonra umuyoruz ki dünyamız ve özellikle gelecek kuşaklar adına bizler de alınacak önlemleri artık merakla bekleyecek bizzat talep edecek ve sessiz kalmayacağız.