Reklamcılar "evrensel iletişimi" sağlayabilmek amacıyla "ortak görsel bir dil" arayışına girmişlerdir. Bu doğrultuda "güçlü" "etkin" "etkili" "çekici" görüntülerin iletilerin kurgulanması gereklidir hiç kuşkusuz. Ancak "görsel esperanto" her ülkede her tür hedef kitle için uygun mudur? Böyle bir görsel dil reklam iletişimi açısından uygulanabilir mi yoksa bu dile iletinin aktarılacağı ülkenin "değerleri" de eklenmeli midir? Bu soruya kimilerinden "hayır değerleri katmak gerekmez çünkü görüntü çok güçlü bir etmendir kimi zaman sözlü iletişimin bile yerini alır. Sonuçta herkes görsel iletileri çok kolay algılayabilir" yanıtını alabiliriz. Bu yanıtın doğruluğu tartışılabilir.