Kör bir kuyuda kilitliydi
geçemediğimiz zamanın kapıları
uzak ve büyülü
avuçlarımızda fırtınalar
Ellerimizin arasında yabancı gürültüler
varıyorduk gözyaşlarımızı yitirdiğimiz kalelere
Her ayrılık kendimize bir veda
gözlerimize sakladığımız kimsesizliğimiz
dolanıyorduk siyah gecelere
içimizde göverirken dikenler
Kalktığımızda derin uykulardan
alnımızda mührü kalmıştı
içinden geçtiğimiz şeytanların
Göğüsümüzde düşlerin barok eksizleri
çöllerden geçtiğimiz asırlarca
kil sır ateştik
yanan yüzümüzden tarih kanıyor