Verili toplumsal ilişkilerin içerisinde yaşayan insanların dünyayı anlama ve anlamlandırma süreçlerinde gereksinim duydukları enformasyonu sağlayan basın kadar bu enformasyonun üzerinden aktığı iletişim ağları da toplumsal değişim sürecinde önemlidir. Bu anlamıyla iletişim ağları üzerinden akan enformasyon verili ilişkileri meşrulaştırdığı ve insanları bu ilişkilerin içerisinde tutmaya hizmet ettiği kadar toplumsal gelişmeye ve insanlığın daha ileri bir toplumsal ilişkiler sistemine geçmesini sağlamaya hizmet etme potansiyeli taşımaktadır. Yani iletişim ağları tıpkı geçmişte olduğu gibi bugün de iktidarların güçlenerek sürmesinin enformasyonunu taşıdığı denli bu iktidarların yıkılmasının enformasyonunu da taşır.
Bu kitap iletişim sürecine dahil olan ilk elektrikli iletişim teknolojisi olan telgrafı ve onun oluşturduğu ulusal ve uluslararası iletişim ağlarından başlayarak iletişim ağlarını yaşadığımız coğrafya bağlamında ele almakta ve iletişimin bugünkü biçimlenişini bütüncül olarak kavrayabilmek için tarihsel bir arka plan sunmayı amaçlamaktadır. Türkiye coğrafyasında telgraftan başlayarak iletişim ağlarının kurulması sürecinin hem uluslararası gelişmeler ve içerideki ekonomik ve politik özellikler tarafından nasıl belirlendiği hem de tüm bunlarla nasıl bir etkileşim içerisinde olduğu tarihsel bir perspektifle ortaya koyulmaya çalışılırken iletişim sürecini telgrafın ve diğer teknolojik gelişmelerin de bir boyut olarak çözümlemeye dâhil edildiği bir biçimde kavramak açısından bir olanak yarattığı ve yaratmaya devam edeceği düşünülmektedir.