Mezar imamından başka meyyidin kabri başında kimse bırakılmadı. İmanın yalnız başına kabrin başında kalışı bazı meraklı gazetecilerin dikkatini çekmişti. Gazetecilerden birisi orada bulunan bir din görevlisine yanaşarak sormaya başladı;
-Kabrin başında imam ne yapıyor?
-Telkin veriyor...
-Anlayamadım biraz açar mısınız?
-Efendim ölüye bazı hatırlatmalarda bulunacak.
-Neyi hatırlatacak?
-Allah'ı Peygamberi Kitabı Dini...
-.............?
İslam'ı bilen kardeşlerimiz "Bu telkinden ziyade açık tebliğdir" diyeceklerdir. Evet açık tebliğdir bu!.
Ölülere açık tebliğ!.
Ölülere açık olduğu için bir sakıncası yok.
Ölülere olduğu için telkin veren imam efendi gayet rahat. Hiç mi ama hiç korkmuyor telkin verirken. Oysa aynı imamı bir hafta önce meftanın makamına göndererek "Adam sağ iken bunları anlat" deseydik ne mümkün efendim!.
Bize korkuyla bakarak "Siz benim ekmeğimle mi oynuyorsunuz?" diyecekti.
Fakat artık rahattır!.
Korkmasına gerek yoktur. Nasıl olsa ölüdür kabirde yatan kabirden kalkıp kendisini işten atacak veya sürgüne gönderecek değil ya!