Dünyanın su kaynakları azalıyor hatta tükeniyor. Dahası var olduğu kadarıyla hızla kirleniyor da. Eğer böyle giderse uzak olmayan bir gelecekte insanlık susuzlukla su üzerine büyük çatışmalarla ve kirlenmenin yol açtığı çevresel felaketlerle yüz yüze gelecek. Ama bütün bunlar neden yaşandı? Bu gidişi önlemenin bir yolu yok mu?
Suyun ticarileştirilmesine karşı dünya çapında verilen mücadelenin önde gelen sözcülerinden Maude Barlow Mavi Sözleşme'de bu sorulara eğiliyor. Suyun tükeniyor oluşunun doğal ve kaçınılmaz bir durum değil suyun kâr konusu yapılmasının bir sonucu olduğunu ortaya koyan Barlow dünyanın tüm su kaynaklarını ele geçirmek ve kâr amacıyla işletmek dürtüsüyle hareket eden aç gözlü tekelci şirketlerin ve onların iktidardaki ortaklarının planlarını sergiliyor. Barlow aynı zamanda şirketlerin su üzerindeki denetimlerine karşı verilen güçlü mücadaleden de haber veriyor. Suyun temel bir insan hakkı kâr amacıyla alınıp satılamayacak bir ortak varlık olarak ilan edilmesine yönelik tabandan gelen bu uluslararası hareketin gündemini ve kazanımlarını anlatıyor.
İstanbul'un bir "su paylaşım savaşına" sahne olduğu günlerde Çevre Mühendisleri Odası ile Yordam Kitap'ın ortak yayını olarak basılan Mavi Sözleşme suyun ticarileşmesine karşı yükselen seslere ortak oluyor.