Herkes toplumdan aldığının karşılığını vermelidir.
Yazar toplumdan eğitimci-hukukçu-siyasetçi sanlarını alan kişi olarak kendini sürekli Türk Ulusuna borçlu sayan biridir.
Her yazar bir aydın olmalıdır. Her aydın haksızlıklara karşı tepkisini koymalıdır. Gücü yettiğince toplumu aydınlatmayan haksızlıklara direnmeyen aydın olamaz.
Bu anlayışla gücünün yettiğince toplumsal savaşımını sürdürürken bu savaşımın yasal boyutuna ayrı bir parlaklık kazandırmıştır.
Nedir bu savaşım?
Yanlışları haksızlıkları gidermek için gerekirse dava yöntemini kullanmaktır. Bu kitapta 2003 Siirt seçimlerindeki siyasal adaletsizlikle de savaşıldığını göreceksiniz. Ama özelde Ankara'nın simgesinin değiştirilmesine karşı 14 yıldır süren bir yargısal savaşımın aşamalarını izleyeceksiniz.
Yazarın Ankara Belediyesi'nin Ankara'nın simgesini değiştirme saplantısına karşı yürüttüğü yargısal savaşımın öyküsü bir roman sürükleyiciliği özelliğindedir.
14 yıl süren bu savaşım süreci daha sona ermemiştir.
Ne zaman belediye ve Ankara'nın her yanı bu korsan simgeden arınır bunlara ek olarak Ankara Anakent Belediye Başkanı yargılanır o zaman bu süreç sona erer. Hatta belediyenin uğradığı zarar bu kişiye ödettirilir; o zaman haksızlık köküyle kurutulmuş olur.
14 yıllık direnişin simgesel özgünlüğü okunmalıdır.
Burada bir savaşım adamının yürekliliğini göreceksiniz.
Bu kitap yazarın yaşadığının tanığıdır.