Türkiye'nin son yüzeli yıllık tarihinin Sol cephesini ele alan bu eser Jön Türklerle başlayan Batılılaşma maceramız 1. Dünya Savaşından madden olduğu kadar manen de yenilgimizin trajik ifadesidir. Cemil Meriç'in tabiriyle: 'Dev'in kulağına fısıldanan-sen hasta adamsın' telkinlerine kendini inandıran yaşlı 'Dev' artık 'Dev' olmadığı inancıyla Batının öngördüğü her şeyi şifa kabul edecektir. Daha sonra da bu konuda 'Türkiye'de Geri Kalmışlığın Tarihi' 'Az Gelişmişlik Sürecinde Türkiye' adıyla kalın kalın reçeteler yazdırılır.
Türk aydını Marksist sınıf tahlilini Marx'tan değil Fransız Jean Jaures'ten öğrenir. Yenilmişliğin acısını kendi topraklarından ve kendi tarihinden kaçışta bulur. Kaçışta yani yabancılaşmada. Belki de türk sol tarihinin yazılmayışının sırrı burada saklıdır.
Bu çalışma başlangıcından bugüne kadar uzanan Türk Sol hareketinin önderlerinden bölünmelere fraksiyon çatışmalarından ihanetlere teslimiyetten iş birliğine kadar uzanan uzun bir hareketin tarihini göz önüne sermektedir.