İngiliz emperyalizminin çıkar ve yönlendirmesi ile hareket eden Dünyanın en gerici sistemlerinden Çarlık Otokrasisi ile Osmanlı Devleti arasında "sosyal kaderi" belirlenen Çerkes halkı örsle çekiç arasında kalarak ulusal sosyal ve evrensel kurtuluş yolunda çok büyük travmalar dram ve trajediler yaşamış bir halktır.
Çerkes halkının büyük bir bölümü bulunduğumuz coğrafyada yaşamaktadır. Çerkesler anavatanları Kafkasya'da ve Türkiye'de çok yönlü ve karmaşık sorunlarla karşılaşmaktadır. Çerkesler yaşadıkları sorunları tartışmakta ve bir "çıkış yolu" aramaktadırlar. Yalçın Karadaş konuyu ve sorunları tartışmakta; iddialarının arkasında durmaktadır.
O aynı zamanda yaşadığımız coğrafyadaki sosyal kültürel ve meslekî sorunlara karşı da son derece duyarlı bir mimardır.
Dünyadaki tüm halkların kendi anadillerinde konuşması tarih dil kültürlerini geliştirip koruması ve kendi aydınlanmasını gerçekleştirmesi son derece önemlidir. Kapitalist yabancılaştırma ile dayatılan asimilasyoncu yoz ve kozmopolit "kültür" politikalarının yenilgisi bu temelde bir anlam kazanacaktır.