Çocuklarımız hazinelerimizdir. Eğer yaşadığımız ülkenin iyi bir ülke olmasını istiyorsak işe çocuklardan başlamamız gerekir. Çünkü geleceği belirleyen ve ulusları insanlık ailesinin saygın ve değerli bir üyesi yapan çocuklardır. Çocukların iyi gelişmeleri ve yetişmeleri ulusların geleceğinin güvencesidir. Ancak ülkenin güvencesi çocuklarımızdan binlercesi her gün evlerde okullarda bakım kurumlarında işyerlerinde hakaretten dövmeye kadar giden çeşitli kötü muamelelere uğramaktadır.
Çocukları dövmek ebeveynlerin ve büyüklerin üzerinde fazla düşünmeden başvurdukları bir cezalandırma yöntemidir. Öğretmenler dayağı en azından çocukların kulaklarını çekmeyi disiplini sağlamanın bir yolu olarak kullanmaktadırlar. Bunun sonucu olarak gazete sayfalarında ve televizyon ekranlarında sık sık yüzü gözü morarmış çocuklarla karşılaşmaktayız. Onların yüzlerinde ve bedenlerindeki morluklar ve bereler kırılan kalplerinin dışa vurmuş izleri ve cezalandırıcı bir topluma ödedikleri bedeldir.