Hem ressam hem de sanat kıramcısı olarak XX. yüzyılın en etkili kişilerinden biri olan Vassily Kandinsky bu yapıtında bir yandan sanatçının içsel zorunluluk yasalarından bahsederken diğer yandan onu kendisi ile yüzleşmeye çağırır.
Yeni sanatın başlangıcında yer alan çığır açmış bir sanatçının yazdığı bu temel kitaba duyulan ilgi bu sanat akımının sadece nitelik yönünden değil nicelik olarak da dev boyutlara ulaşmış olmasından kaynaklanır. yani bu sanatın temellerine duyulan ilginin artmasıyla açıklanamaz. ilginin içersinde bu derece kesin bir değişime yol açan olgular ve düşünceler üzerine kaynağından bilgi alma isteğinin de payı vardır.
Kandinsky'in yapıtı sanatçıların sanat üzerine düşüncelerini açıkladıkları ve her biri sanatta yeni bir çığır açan düşünce üretiminin bir halkasıdır. bundan dolayı ne nir başlangıç ne de bir sondur; sadece gelişimin aşamalarıdır.