Galileo'nun doğduğu yıllarda İtalya Rönesans'ın yani öğrenmeye ve sanata karşı duyulan ilginin parlak bir şekilde doğuşunun son ışıklarının keyfini çıkarıyordu. Galileo bu günbatımında Batı düşüncesini sanki yeni bir yöne bilime doğru çevirmek için dünyaya gelmişti. Galileo'nun öldüğü yılda (1642) İngiltere'de dünyaya gelen Isaac Newton ise dehasıyla ve mekanik alandaki başarılarıyla yepyeni bir çağ açtı. Birbirinden çok farklı bu iki kişi arasındaki ilişki bu nedenle bir roketin birbirini tamamlayan iki aşamasına benzer.
Evrenin felsefe kitaplarıyla değil bir teleskop yoluyla incelenmesi gerektiğini öne süren "tartışmacı" Galileo ilk havalanmanın gerçekleşmesini sağlamış; notları arasında kaybetmiş olduğu evrensel çekim kanıtını arayan pek konuşkan olmayan matematikçi Newton ise dünyayı yörüngeye oturtmuştur.
Galileo ve Newton'un Evreni'nde modern bilimcilerin evrenin bir saat gibi düzgün çalışmasının açıklamasını herkesten çok borçlu oldukları bu iki kişinin şaşırtıcı öyküleri anlatılmakta.