Kürt sorununun çözümünü istiyorsak toplumun değişik kesimlerinin bir mutabakatını aramamız gerekecektir. Bu ise yeni bir "siyaset tarzı ve ona uygun bir dil" geliştirerek mümkün olacaktır. Daha değişik bir ifade ile bugün için "yeni bir zihinsel alan" yaratmamız gerekmektedir. Yani bir zihinsel değişim kaçınılmazdır. Bunun için her şeyden önce fikirlerin her hangi bir engelle karşılaşmadan özgürce ifade edilmesi ve tartışılması gerekmektedir. Kastedilen "engel" salt yasalardan ileri gelen kısıtlamalar değildir. Aynı zamanda kimsenin kimseyi dışlamadığı çözüm ile ilgili her türlü öneri ve düşüncenin dikkate alınıp değerlendirildiği bir psikolojik ortamdır kastedilen.
Mustafa Akyol kendi deyimiyle "üniversite yıllarına kadar Kürt sorunu ile karşılaşmamış"tır ve Boğaziçi Üniversitesi'nde okuduğu bir kitapla birlikte bu sorunu tanımaya başlar. Konuya ilgisi artar. Master tezini "Kürt sorunu" üzerine yapar. Sonra bir de aynı konuda kapsamlı bir araştırma kitabı yazar.
Mustafa Akyol ile sohbet tarzında gerçekleş-tirdiğimiz bu söyleşi kitabında daha çok günlük hayattan yola çıkarak yaşadığımız problemler ele alınıyor. Kitapta Kürt sorununun farklı boyutları ile ilgili çözüm önerilerini de bulabilirsiniz.