Bod neredeyse normal bir çocuktu neredeyse. Eğer bir mezarlıkta yaşamıyor bütün ailesi ve arkadaşlarını ölüler oluşturmuyor uzun ve sıkıcı derslerde matematikle tarih yerine gulyabani büyüleri ve fantastik yaratıkların dillerini öğrenmiyor olsaydı yani. Sonuçta mezarlık onun eviydi hayata gözlerini orada açmadıysa da hayatı öğrendiği yerdi. Ama zaman hızla geçti ve mezarlıkla dışarıdaki dünya arasında bir seçim yapması gereken vakit gelip çattı. Üstelik peşinde hayli gerçek canlı bir tehdit bulunuyordu.
"Bir çocuğu büyütmek için koca bir mezarlık gerekir. Bu kitapta en keyif aldığım şey Bod'un kendi güzel ve harap mezarlığında ölü ve canlı arkadaşlarıyla büyümesini görmekti. Mezarlık Kitabı Neil Gaiman'ın bir başka şaşırtıcı ve harika eseri..." Audrey Niffenegger