Gölge
Çekilince arzular çaresiz kendi köşesine
Susuyoruz perdenin ardında yenik iki gölge
İçimiz sesleri çırpınıyor
Sarıyor ömrümüzü ince bir pişmanlık halinde
Ne kadar keskin köşeleri var oysa aşkın
Dokundukça yaralar açıyor içimizde
Kararsız su damlaları gibiyiz
Düşüyoruz hem birbirimizin ötesine.
Ruhumuz geride kalıyor sürekli
Yetişemiyor bir türlü bedenimize
Mazi beyaz bir sessizlikiniyor
Hafızanın yorgun ve tedirgin bahçesine
Yüzün donuk bir resim çözülmüyor
Ne yapsak giremiyoruz hayatın içine.
Anılar usulca kapanıyor artık
Bir koza gibi kendi içkerine
Açılmak için belki de ömrümüzün
Hiç umulmadık bir vaktinde
Gülüşlerin değince aramızdaki kör boşluğa
Hiçbir yalnızlık taşımıyor gövdemi
Ne kadar çabalarsak bulanık işte bir adım ötesi
Üzgün çocuklar gibi hep geç kalmış ve acemi
Keder ısırmalı bizi tedavi etmeli.